KAPALI DİYAFRAM
elle tutulur bir korkuydu son günlerimin ağrısı ,nasıl korktuğumu bilmeye çok yakındım. cevaplamadığım telefonları bırakmış, yetişemediğim otobüs kalmamıştı bu günler de , netlemeyi yeni öğrenmiştim fotoğraf makinem de ...çayı ılık içmeyi kesin bir karar alıp bırakmıştım .
arada bırakan şarkıları listemden o akşamüstü bir anda sildiğimde yüzünde ki korkuyu da bilmeye çok yaklaşmıştım . uyutmayan şeylerin listesini yapmıştım hemen sonra ,uyumamıştım o gece .bir sonra ki gece de uzun uzun kendimle konuşmuştum. kendimle konuşmama söylediklerine inat ,seninle konuşmamıştım. . Balat derdin , -orda çekmeliyiz işte fotoğrafları ,fotoğraf çekmeyi sevmediğini söylememiştim sana ,şimdi söylüyorum . hüzünlerimizin hüzün olmadığını ,korkularını konuşmadığından beri korku olmadığını da şimdi söylüyorum sana .
yoksul kalmak gibiydi benim için gitmek.direniyordu hep varlığım ,"cennete otostop çekmek isterdim " derken Didem Madak ,özlediklerimi hatırlatıyordu.
aklımda böyle kalmalıydım , akşam akşam olmalıydı ,Güz ,güz gibi kokmalıydı . ağrıya ağrıya dönüşmüştü her şey , oyun oynarken ben ,kazananı olmayan oyunlar için birbirimizi seçmiştik ,ne güzeldi oyun arkadaşı olmak seninle .
cevabı verilmeyeceğini sezdiğimde bırakmıştım o soruları sormayı ,her sorunun olmalıydı bir cevabı bu günlerde , öyle istiyordum. en son bıraktığımda herseyi , ölece ,öle şeyler olmuştu ki .bırakmıyordum şimdi.
bu günlerde ,sevilmeyi istediğim gibi sevecek ,okumak istediklerimi yazacaktım .duymak istediklerimi konuşmaya karar vermiştim. inatçı bir belirme isteğiyle.
taşrada ki evimiz gibi evleri özlemiştim, bahçesinden başka bir bahçede oynamaz , merdivensiz olmasına sevinirdim ulaşmanın çabukluğuydu evime, o olmayan merdivenler .acele ruhuma göre yapılmıştı sanki .bir bahçeye sahip olmanın anlamını da bilmezdim o zamanlarda ,sahip olmakla hala ilgilenmemem o günlerdendi .ısıtmaktan başka dertleri de vardı annemin diktiği yorganların o zamanlardan bugüne, yalnızlığımdı altında geçirebildiğim . kaçışlarımdı ,korkularımdı ,konuşmadıklarımdı.
açık olacak derdi babam bütün kapılar ,kapıları kapatmaya özenmişti çocukluğum .o çocuk kapatıyordu bütün açık kapıları şimdi bir bir büyük bir özenle ...
nerde bir kapı görsem ,fotoğrafımı çeker misiniz ? diyorum tanımadığım yabancılara . bilmediğim bütün kapıları da açıyorum merakla .
yüksek tavanları vardı merdivensiz ,ve bahçeli taşrada ki evimizin,sonra hiç olmadı yüksek tavanlı bir evim.yükseklik korkum olduğunu da ,çok yüksekten düştüğümde farkettim .
sahi söylemedim sana di mi bu korkumu ? anlatacak ne çok şey var oysa ki .
şimdi evimin yüksek olmayan tavanlarına ,o geceleri parlayan yıldızlardan yapıştırdım.yalnız hissetmiyorum yıldızlarla .en parlak olan Chiron,kendi gezegenlik tartışmasında ,bir yıldız kabulümle uyumadan şifalandırıyor beni ,
radyo tiyatrosuna aşık oluyorum ,annemin başucu radyosundan ararken Çukurcuma'da ,eski kitapçıları geziyorum annemle aynı yaşta .aşık oluyorum onun için de ,vazgeçmiyorum .inat ediyorum kusursuzca, ağlıyorum fütursuzca ,evden gittiğimiz günü hatırlıyorum seninle Anne, giderken sen ,babamın benim de gitmeme izin verişini .
yeni bir oyun buluyorum ,bildiklerimize isim vermek gibi .yalnızlıkla başlıyorum ,yeni bir isim düşünüyorum bu günlerde ona ...
....
ZEP.
